Çalışan bağlılığını arttırmak için; çoğu zaman binlerce/on binlerce lira harcamanız veya muhteşem yaratıcı projeler bulmanız gerekmez. Temelde insan kaynakları süreçleri tanımlı olmalı tabii. Üzerine inşa ederken insan odaklı olmak çok önemli. Günümüzde çalışanın bağlılığını sağlamak çok daha zor hale geldi. Uzaktan çalışma seçenekleri ile dünyanın herhangi bir yerindeki şirkete çalışanınızı kaptırabilirsiniz. Pandemiden önce de bu mümkündü ama şu an bu olasılık çok daha yüksek.

Rakipler ile rekabet etmek, ayakta kalabilmek veya büyümek için eski yöntemler artık işe yaramıyor. İnsan kaynakları fonksiyonlarının profesyonelce kurgulanması ve uygulamaya alınması yetenekli çalışanları çekmek ve elde tutmak için bir zorunluluk haline geldi.

Çalışanlarınız sürekli işten ayrılıyorsa ve istikrarı sağlamakta sorun yaşıyorsanız çözüm için

1-Onlara kendilerini değerli hissettirin!
2-Onlara kendilerini değerli hissettirin!
3-Onlara kendilerini değerli hissettirin!
4-…….
5-…….

Çünkü tek istedikleri şey bu!

Bunu yapabilmenin zilyon tane yöntemi var. Çalışanlarla ilgili aldığınız her kararın buna etkisi var.

-Her fırsatta “Benim için çok kıymetlisin” diyor ama mobbing’ e maruz kalmasına izin veriyorsanız olmaz!
-Kıymetlisin ama kuzeninin düğünü için sana yarım güncük izin veremem derseniz olmaz!
-Kıymetlisin ama az maaşa çok çalışmalısın derseniz olmaz!
-Kıymetlisin ama eğitimler çok pahalı bütçe ayıramam derseniz olmaz!
-Kıymetlisin ama sabah 10 dakika geç gelirsen bozuşuruz derseniz olmaz!
-Kıymetlisin ama “kendime yeni jip aldım” para kalmadı sana zam yapamam derseniz olmaz!

Veya çalışan bağlılığının artmasını istiyorsanız;

  • Servise ulaşmak için 2 vesait değiştiren veya 20 dakika yürümek zorunda kalan personelinizi “Güzergahı değiştiremem, ekstra masraf oluyor ve süre uzuyor” demek yerine bu çileden kurtarmanız,
  • Uzman olduğu konuda çalışma arkadaşlarına bilgisini aktarması için fırsat sunmanız ve böylece onu onure etmeniz,
  • İyi birşey yaptığında içten bir teşekkür etmeniz,
  • Fikirlerini, önerilerini veya sorunlarını o an çözemezsiniz bile can kulağıyla dinlemeniz,
  • Çalışma ortamını onlar için daha keyifli veya rahat hale getirecek minik değişiklikler yapmanız,
  • Hasta olduğunda içten bir “Geçmiş olsun bir ihtiyacın var mı?” diye sormanız,
  • Yüzü asık olduğunda “Seni üzen birşey mi var? Hadi gel biraz sohbet edelim” demeniz,
  • Bir hata yaptığında herkesin içinde azarlamak yerine üslubu ile kendisine yapıcı geri bildirimler vermeniz…

    Herşeye bedeldir…
    Bu liste böyle uzayıp gider…

    İstisnalar olacaktır tabii…
    Ancak insanlar size, “gerçekten” kendilerine değer verildiğini gördüklerinde bağlanır. Diğer mevzular ikinci planda kalır.

    İşte biz bunu kavramakta biraz zorlanıyoruz…

Mesaj alındı sanıyorum. Çalışanları işyerinize sadece sözle bağlayamazsınız. İcraatta bunu göstermeniz gerek.

İcraata nasıl dökeceğiz derseniz danışmanlık desteği için buradayım.

Birlikte nasıl çalışabileceğimiz hakkında bilgi almak isterseniz sinem.isik@pupadanismanlik.com email adresimden bana ulaşabilirsiniz.

Sinem Işık